“Sülalemizde yaşayan en yaşlı insanım” Denize giren vatandaşlardan 81 yaşındaki İlyas Çetinyürek, “Burada yaz kış denize giriyoruz. Sporumuzu yapıp yürüyüş yapıyoruz. Biz burada senelerdir denize giriyoruz. Bir grubumuz var, ben bu gruba 17 sene önce katıldım. Birçok arkadaşımız vefat etti. Sülalemizde yaşayan en yaşlı insanım. Bunu spora ve denize girmeye borçluyum” dedi.
“Bu zamana kadar yaşamamın sebebini denize ve yüzmeye borçluyum” 81 yaşına kadar yaşamasını denize ve spora borçlu olduğunu söyleyen Çetinyürek, “Devamlı girdiğimiz için üşümüyoruz. Hemen hemen her gün buradayız. Dalga olunca bile gelip bakarak hasret gideriyoruz. Ben aynı zamanda 2003’den beri kanser hastayım. Ameliyat oldum, radyoterapi gördüm bu zamana kadar yaşamamın sebebini denize ve yüzmeye borçluyum” diye konuştu.
“Buraya çift bastonla sürünerek geliyorum” Omurgası olmadığı için her gün denize bastonla sürünerek geldiğini belirten 70 yaşındaki Şükrü Arslaner, “Benim iki tane omurgam yok. Ameliyat oldum, eksi oldum ve 21 gün sonra hayata tekrar döndüm. Doktorlar yaşamamı beklemiyordu, ben sporla, yüzmekle kendime geldim. Buraya çift bastonla sürünerek geliyorum. İnat ederek denizde, yürüyüşte uğraşarak mücadele vererek kendimi küllerinden yeniden ayağa kaldırdım. Spor ve deniz insanlar için ekmek ve su gibi önemli. Deniz büyük bir nimet. Türkiye için, Antalya için. Herkese tavsiye ediyorum gelip yüzmelerini” şeklinde konuştu.
“Ameliyattan sonra Konyaaltı sahiline geliyorum her gün” 2003 yılında geçirdiği ameliyattan sonra her gün denize girdiğini söyleyen Arslaner, “2003’de ameliyat oldum. Ameliyattan sonra Konyaaltı sahiline geliyorum her gün. Her sabah geliyorum öğlene kadar denize giriyoruz, sohbet ediyoruz arkadaşlarla. Bana deniz ve yüzmek çok iyi geldi. Adeta dirildim. Ben deniz keşiyim. Denizkolik oldum, gelmeden yapamıyorum” ifadelerini kullandı.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!